Mısra Marble; Isparta’nın son yıllarda adından söz ettiren firmalarından. Çin, Mısır, Hindistan, Dubai, Amerika ve Avrupa gibi farklı ülkelere ihracat yapıyor. Şirketin Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu üyesi Ahu ÇELİK, kadın girişimciliğinin en başarılı örneklerinden biri…
2021 yılından beri Doğaltaş Sektöründe faaliyetlerini sürdüren Mısra Mermer, 2022 yılından itibaren ham madde üretimine başlamış. Müşterilerine yüksek kaliteli ürünler sunan ve sektöründe öncü olma yolunda ilerleyen Mısra Mermer; Isparta/Yalvaç ocağı ve İzmir showroom ofisiyle kısa sürede mermer sektörde emin adımlarla ilerliyor.
Üretici bir firmanın yöneticisi ve kadın girişimciliğinin en genç örneklerinden biri olan Sevgili Ahu Çelik’i yakından tanıyalım istedik:
“Mısra Marble firmasının ortak kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanıyım. Isparta-Yalvaç’da 98 hektarlık alan içinde “Ragno Rosa“ ticari tanımıyla ürettiğimiz mermer ocağımız 2022 Ocak ayında faaliyete başladı. Ocağımız; yüksek kaliteden ödün vermeden her türlü ihtiyaç kapasitesini karşılamaya yeterli olup, gün geçtikçe artan talepler doğrultusunda ekibimizi büyüterek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımıza önem veriyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevre ve Kalite Yönetimi mevzuatlarına uygun bir şekilde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Etik değerlere bağlı olarak, amaç ve hedeflerini gerçekleştirebilir düzeyde kurgulayan firmamız, yenilikçi ve dinamik yönetici kadrosu ile yurtiçinde ve yurtdışında pazar payını büyütmeyi hedefliyor. Firma olarak, İstikrarlı bir şekilde hız kesmeden çalışıyoruz.
Mermer sektöründe bir kadın olarak kariyer yapmanın verdiği başarıyı ve heyecanı yaşıyorum. Aslen psikolog olmama rağmen, mermer sektöründe çalışmak bana daha fazla haz veriyor. Bu alandaki zorluklarla başa çıkmak ve elde edilen başarılar, mesleki tatminimi arttırıyor.
Mermer sektörü, doğanın derinliklerinden gelen muazzam bir güzelliği gün yüzüne çıkarma heyecanını yaşatıyor. Üretim yapmanın verdiği heyecan, yeni ürünlerin nasıl bir kalitede çıkacağı, blokları yıkarken o gizli hazinenin ortaya çıkması anlatılmaz bir duygu. Milyonlarca yıl öncesinden gelen bu hazineyi günümüze çıkararak herkesin beğenisine sunmanın hazzı tarif edilemez. Ben işime aşık bir insanım. Ancak, bu büyük heyecanın yanında, mermer sektörü de kendi içinde pek çok zorluğu barındırıyor.
Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de çeşitli zorluklar mevcut. Mermer sektöründeki gelişmeleri sadece sektörelbazda analiz etmek yanlış olur. Dünya konjonktüründe yaşanan ekonomik resesyon, her sektörü olduğu gibi bizi de olumsuz etkiliyor. Ticaret savaşları devam ettiği sürece maalesef sektörelbazda olumsuz etkilenmeye devam edeceğiz.
Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon, girdi maliyetlerinin artması mermer ocağı işletmelerini fazlasıyla zorluyor. Müşterilerimize kaliteli mermer ürünlerimizi sunmak oldukça maliyetli hale geliyor. Girdi maliyetlerinin yanı sıra pandemiden itibaren artan lojistik ve konteyner maliyetleri de sektörün daralma yönüne gitmesine sebep oluyor.
Ukrayna ve Rusya savaşı hala devam etmekte ve ne zaman biteceği belirsiz. Bu savaş neticesinde Avrupa’da enerji krizi daha da büyük bir sorun haline gelecek. Ancak Avrupa pazarında yeni nesil mimarların projelerinde doğal taş kullanma istekleri umut verici.
Pandemiden sonra tüm dünyanın tüketim alışkanlıkları, çalışma şekilleri ve yaşam tarzları değişmiş durumda. Olası bir başka pandemik salgın ihtimali bile tüm sektörleri korkutuyor. Bu nedenle, eski anlayışları geride bırakarak butik tarzda üretim yapılmalı ve mermerlerimizin değerinde ihracatına önem vermeliyiz. Değişen konjonktüre hızlı bir şekilde ayak uydurmamız gerekiyor. Gerçeklerin ışığında umudumuzu yitirmeden global pazarda yerimizi almalıyız. Arz ve talebi dengelediğimiz sürece ve yeni pazar arayışlarını devam ettirdiğimizde başarı kendiliğinden gelecektir.
Sevgili Ahu ÇELİK’e bu samimi sohbet için teşekkür ediyor, çalışmalarının ve başarılarının devamını diliyoruz.
