Prof. Dr. Kadir BACAKOĞLU
Ellerimizde uyuşma, iğnelenme, elektriklenme, yanıcı tarzda ağrı, güçsüzlük, beceri kaybı sıklıkla sinir sorunlarının belirtileridir. Birçok hasta sadece uyuşma ve ağrıdan yakınabilir. Hastanın bu yakınmaları öyküsüyle birlikte değerlendirilmelidir.
Hastanın yaşı, cinsi, kolunu ve elini kullanma alışkanlıkları, (meslek ve hobileri) geçirmiş olduğu travma ve farklı hastalık öyküleri (şeker hastalığı vb.) sinir sıkışmalarının nedenlerini oluşturabilir.
Ellerimizde uyuşma, iğnelenme, elektriklenme, yanıcı tarzda ağrı, güçsüzlük, beceri kaybı sıklıkla sinir sorunlarının belirtileridir. Birçok hasta sadece uyuşma ve ağrıdan yakınabilir. Hastanın bu yakınmaları öyküsüyle birlikte değerlendirilmelidir. Öyküde yakınmaların açık bir yaralanma (travma) sonrası oluşmadığı durumlarda akla ilk getirilmesi gereken üst esktremitenin (boyun-omuz-kol-dirsek-önkol-el) sinir sıkışmalarıdır.
Boynumuzdan çıkarak parmak ucumuza kadar gelen sinirlerimiz takip ettiği yol içerisinde farklı bölgelerde sıkışmaya uğrayabilirler. Örneğin boyunda bir boyun fıtığıyla, omuzda kasların veya yer kaplayan bir oluşumun altında, dirsekte, ön kolda ve el bileğinde dar anatomik bölgelerde sinir sıkışmaları görülebilir.
Hastanın yaşı, cinsi, kolunu ve elini kullanma alışkanlıkları, (meslek ve hobileri) geçirmiş olduğu travma ve farklı hastalık öyküleri (şeker hastalığı vb.) sinir sıkışmalarının nedenlerini oluşturabilir.
Elin en sık sinir sıkışma hastalığı karpal tünel sendromudur. Bu hastalık median sinir el bileği düzeyinde bir bağın altında yer alan karpal tünel içerisinde sıkışmasıdır. Birinci(baş) ikinci(işaret), üçüncü(orta) parmağın tamamı, dördüncü(yüzük) parmağın başparmak tarafı yarısı bu sinirin his alanıdır. Uyuşma sıklıkla bu parmaklardan birinde veya birden fazlasında oluşur. Hastaların gece uykuda yakınmaları, ağrı ve uyuşma hissiyle uyanmaları sıktır. İleri dönemlerde objeleri düşürme, el kaslarında zayıflama görülür. Tanıda klinik muayene esastır. EMG (sinir ileti testi) tanıya yardımcı olan sinirin sıkışma bölgesini ve sıkışma derecesini gösteren bir tetkiktir. Karpal tünel sendromu her hastada farklı evrelerde görülebilir. Hastalar sıklıkla hekime geç başvururlar. Erken evrelerde hastaların yakınmaları geçici ve aralıklı iken ameliyat dışı tedavi yöntemleri(el bilekliği, fizik tedavi ve rehabilitasyon, tıbbi tedavi, elin kullanım alışkanlıklarını değiştirmek) uygulanabilir. İleri ve kronik evrelerde cerrahi tedavi geciktirilmeden yapılmalıdır. Cerrahi tedavide kapalı, mini açık ve açık gevşetme teknikleri vardır. Hastaya göre cerrahi teknik belirlenir. Hastalar ameliyat sonrasında hızla iyileşirler. Cerrahi tedavinin gecikmesi iyileşme hızını olumsuz etkiler.
Elde görülen diğer önemli sıkışma hastalığı kubital tünel sendromudur. Bu hastalık ulnar sinirin dirsek iç bölgesinde sıkışmasıyla belirtilerini elde gösterir. Dördüncü (yüzük) parmağın küçük parmak tarafı ve beşinci (küçük) parmakta his bozuklukları sıklıkla uyuşma ve karıncalanma en erken belirtileridir. İleri evrelerde el kaslarında zayıflamayla elde beceri kaybı, parmakların bazı hareketleri yapamaması, güçsüzlük, şekil bozukluğu görülür. Yakınmalar geçici ve hafif iken ameliyat dışı tedavi yöntemleri ile beklenebilir. EMG (sinir ileti testi) tanıda ve takipte değerlidir. El kaslarının etkilenmesi olmadan veya etkilenmişse en kısa sürede cerrahi tedavi yapılmadır. Cerrahi tedavide sinir dirsek bölgesinde karpal tünel gibi kapalı, mini açık veya açık yöntemlerle gevşetilir. Bazı zamanlarda sinirin yatağı değiştirilebilir.
Karpal tünel ve kubital tünel sendromu gibi boyundan ele doğru gelen farklı sinirlerde farklı bölgelerde sıkışmalar olabilir(torasik çıkış sendromu-brakialpleksus, supraskapular sinir sıkışma sendromu, radial tünel sendromu, posteriorinterosseoz sinir sıkışma sendromu-radial sinir, pronator-anteriorinterosseoz sendrom, guyon kanalında ulnar sinir sıkışma sendromu…vb.). Sinir sıkışması sinirde bir hasar yaratır, hasarın elden yukarıda uzakta olması tedavi sürecini uzatır. Sinir iyileşmeleri uzun süreli ve yukarıdan aşağıya doğru gelişir. O nedenle özellikle üst seviye sinir sıkışmalarında tedavi gecikmemelidir. Üst ekstremitede tek bir sinirin sıkışmasıyla açıklanamayacak muayene bulguları ve tetkikler bize olayın ek olarak boyundan, sinir köklerinin etkilenmesiyle ( örn; boyun fıtığı) oluştuğunu gösterir. Bu nedenle sinir sıkışması ön tanılı hastaların yukarıdan sinir kökü etkilenmesi olabileceği akla getirilmeli gerekirse boyun bölgesi de tetkik edilmelidir (röntgen,MRG,EMG).
Sinir sıkışmalarında cerrahi; deneyimli bir el cerrahı tarafından yapılmalıdır. Ameliyat büyültme altında mikrocerrahi teknikle sinire en travmatik yaklaşımla gerçekleştirilmelidir. İyi ve zamanında bir cerrahi hastanın yakınmalarını sonlandırır. Hastalar kısa süre içinde eski fonksiyonlarına ve duyularına kavuşurlar. Hastalar ameliyat sonrasında bazen özel bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programına ihtiyaç duyabilirler.