2004 Yılında Denizli’de kurulan Makine Sanayici İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SARI; “amacımız kısa zamanda ülkemizin birçok ilinde şube açarak makine sanayisine hizmet veren makine ve makine aksamı üreten firmaları şubeler altında tek çatıda toplamak, sanayileşmedeki lokomotif üretimde yerli ve milli makine sektörünün söz sahibi olması için büyük bir gayretle çalışmak. MAKSİAD olarak; vizyonumuz yerli makine üreticisinin küreselleşen yeni dünya düzeninde yerini almasını sağlamaktır. Makina imalat sektörünün geçen yıl ihracat payı artmaktadır. MAKSİAD Denizli ve ülkemizin birçok ilinden 230 Üyeyi çatısı altında topladık. Ayrıca ilimizde makine sektöründe 10 bin kişilik istihdam olanağı sağlanıyor. Yeni projelerimiz ve istihdam alanlarımız ile bölge ve ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda nitelikli fikirlerle de müteşebbis üyelerimizle inovatif güçlü bir köprü kurarak şube il temsilciliklerimiz aracılığıyla birçok başarılı işler yapacağımıza inanıyoruz” diyerek MAKSİAD’ın çalışmalarını özetledi.
Makine sektörü, ülkemizin ekonomik kalkınmasında hayati bir rol üstlenmektedir. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve üretim maliyetlerindeki artışlar, sektörü olumsuz etkiliyor. MAKSİAD Başkanı Mehmet Sarı, makine sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar ve çözüm önerileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
MAKSİAD Başkanı Sarı, “Yüksek enflasyon oranları ve artan üretim maliyetleri, sektörümüzün rekabet gücünü zayıflatmakta ve firmalarımızı zor duruma sokmaktadır. Hammadde ve enerji maliyetlerinin yükselmesi, maliyetleri artırmakta ve bu durum küresel pazarda faaliyet gösteren firmalarımız için ciddi bir dezavantaj yaratmaktadır.” dedi.
Ülkemizde üretilen makinelerin birçoğu ithal edilmektedir. İthal ürünlerle ilgili imalatçı firmalarımız çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu sorunlar, bürokrasiye iletilmiş ve bazı konularda çözümler üretilmiş olsa da, özellikle ithalata ilişkin ilave gümrük vergileri arttırılsa da (İGV’ler) yeterli sonuç alınamamıştır. Bu durum, yerli makine üreticilerinin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Yüksek üretim maliyetleri dolayısıyla yerli yatırımcılar Uzak Doğu makinelerine yönelmektedir. Eğer ithal makinelere dair denilme sürecine girilmezse, yerli makine üreticilerimizin ekonomik anlamda oldukça zor günler geçireceği öngörülmektedir.
Ne yazık ki, yerli üreticilerimiz, sermaye yetersizliği ve fabrika kapasitelerinin düşük olması gibi sebeplerle bu krizden daha fazla etkilenmektedir. Yüksek kredi oranları ve finansman sorunları, yatırımların ertelenmesine ve yeni projelere başlanamamasına neden olmaktadır. Bu durumun çözümü için hükümetin acil önlemler alarak sektörü desteklemesi gerekmektedir” diye endişelerini dile getirdi.